Modern mimari ile yaygınlaşan brütalizm akımı, 1960-1965
yılları arası globalleşmiştir. Günümüzde de başarılı sayılan birçok mimari
yapının brütalizm akımının bir ürünü olduğunu görmekteyiz. İsminden de çıkarılacağı
gibi brütalizmi, mekanlarda malzemelerin bürüt hallerinin kullanılması olarak
kısaca tanımlayabilirim. Sistemlerin açıkta bırakılması gibi özellikleri de
eklenebilir. Mies van der Rohe'nin tasarladığı yapılarda brütalizmi elden
geldiğince açık bir biçimde sergilediğini görüyoruz. Bunun dışında Louis
Kahn’da izlediğim biyografisinde ve araştırdığım yapıtlarında malzemelerin
bürüt hallerini seviyordu hatta betondaki kusurların binaya tıpkı kişilik
özelliği gibi misyonlar yüklediğini düşünmekteydi. Günümüzde ise Tadao Andō
bürüt malzemeleri en iyi biçimde kullanabilen tasarımcılardan biri.
Ve kendime baktığımda, akımın sunduğu mimariyi oldukça
benimseyen bir tasarımcı olduğumu fark ediyorum. Mekanlarda mermer, doğal taş,
bürüt beton vs kullanımının yaygınlaşması beni mutlu ediyor ve kendim de
sıklıkla kullanıyorum.
Aşağıda, mekanlarda kullanılan bürüt betonun etkisini ve Mies van der Rohe gibi mimarlardan örnekler görüyoruz.