23 Şubat 2014 Pazar

Mimarlık Müziğin Donmuş Halidir -Friedrich von Schelling


Bizim aradığımız, Schelling'in mimariyi donmuş ve değişmez müzik olarak ele alan tanımlamasından çok her zaman gelişme ve düzeltmelere açık kalıcılık ve geçiciliği bir arada barındıran modern jazz yada şiir gibi bir şeydir.
Friedrich von Schelling'in kastteddiği mimari; değişmeyen, duyguların tek karede yansıtıldığı, donmuş, devamlılığı olmayan bir müziktir. 
Rogers ise mimarinin tıpkı duygularımız gibi değişebileceğini ve farklı yansımalar yapabileceğini düşünmekte ve böyle olması gerektiğini savunmakta.
Fakat Rogers mimariyi genel olarak ele almış Schelling ise ortaya çıkan bir yapıttan bahsediyor.
Böyle düşünüldüğünde iki fikir de çok doğru fakat birbirleriyle çelişiyor.
Bakıldığında mimari müziğin donmuş haline benzetilebilir. Müzikte; notalar, duygular, ritimler ve devamlılıklar vardır. Mimaride ise bunların hepsi tasarım sürecinde gelişir ve ortaya tek bir sonuç çıkar ne devamlılığı vardır ne de ritmi. İnsanlar sadece görmek istedikleri kadar donmuş kare görür, ve diğer bir doğru; Rocers'ın söyleminde ise mimari, zamanla gelişmeli, kalıcı olmalı, daha şiirsel mekanlar yapılmalı ve dönüşümlü alanlar oluşturulmalıdır.
Müzikte var olan hareketlilik ve devamlılık notalarla sağlanırken mimarideki durağanlığı kırmak isteyen mimarlar genellikle oval biçimlenmeler, simetrik katmanlar, akışkan formlar ve kıvrılmalar kullanarak hareketlendirmeye çalışırlar.
Bu tarz mimari yapılar dışavurumculuk akımının getirileri kabul edilir. Zaha hadid ve Anish Kapoor yapıtlarında bunu en çok hissettiğim mimarlardan ikisi.

Zaha Hadid -Beko Building


Anish Kapoor -Bulut Kapısı





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder