Lobby diye nitelendirdiğimiz giriş holleri, her otelde, her
büyük kurum ve kuruluşlarda, mekânsal organizasyon gereği mutlaka olması
gereken alanlardan biri. Hatta o kadar yaygın ki ister istemez oluşan bir
biçimlenme.
Günümüzde lobbylerin tasarımı üzerinde daha çok düşünülüp
farklı konseptler geliştirilmekte.
Giriş holü olarak mekanın ilk izlenimini aldığımız lobbyler
artık farklı işlevsellikler kazanarak lounge ismini aldı.
Cafe-bar kısmıyla, oturma alanlarıyla, tv üniteleriyle,
dikey bahçeleriyle ve bunlar gibi birçok özellik ve işlev parametresiyle
birlikte sıradan lobby anlayışından çok çok daha farklı artık her şey.
Tabi ki tüm mekanlar bu devinime ayak uyduramıyor. İşin
büyük bir kısmı bu konuda biz mimarlara düşüyor. Konsept geliştirme, işlev
şeması, ürün seçimi, kurumsal kimlik ve daha nicesi, mekan kalitesine artı
olarak geri dönüş sağlıyor. Bu
saydıklarımın özellikle lobbylerde de dikkate alınması çok önemli çünkü mekan hakkında
bize ilk tüyoyu veren her zaman giriş holleri oluyor.
Peki bir giriş holünde bizleri neler beklemeli?
Yaratıcılığın, araştırmanın ve düşünmenin sonu olmayacağı
için aklıma gelen birkaç başlığı sizlerle paylaşayım.
Girer girmez ne göreceğimiz çok önemli bu yüzden form, doku
ve renk iyi çözümlenmiş olmalı.
Mekânsal organizasyonun iyi ayarlanıp tefriş elmanlarının
seçimine özen gösterilmeli.
İşlev şeması çıkartılıp ekstra işlevler eklenerek mekanda
fark yaratılmalı.
Kurumsal kimlik önemsenip kurumu yada kuruluşu yansıtır bir
mekan oluşturulmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder